Çalışanlar, hayatının büyük bir çoğunluğunu yakın çevresi, ailesi, arkadaşları yahut sevdikleri dışında iş ortamında geçiriyor. Bu durum haliyle iş ortamındaki etkileşimin ve atmosferin önemini vurguluyor.
Sosyal bir varlık olarak bir insanın haftada 45 saatini iş ortamındaki geçirmesi, gerekli etkileşimi aile ve arkadaşlarından çok ekip arkadaşlarından ve yöneticisinden alması ise; çalışanlar ve yönetici arasındaki bu etkileşimin olumlu düzeyde olmasını gerektiriyor. Çünkü çalışanın verimli işler ortaya koyabilmesi, yöneticisi ve çalışma arkadaşları arasındaki ilişki ve iletişimin de verimli olması ile doğru orantılı.
Son yıllarda çalışanların mutlu ve özellikle memnun olması ile ilgili hem akademik platformda hem de iş hayatında birçok araştırma yapılıyor. En temel düzeyden ele alırsak; çalışan memnuniyetini yöneticisi ile arasındaki etkileşim ve iletişim; yöneticinin çalışan sorunlarına kulak vermesi ve onu dinlemesi gibi etkenler de belirliyor denebilir. İletişim doyumu; insanların diğer bireylerle iletişim kurmaktan hoşnut olma durumu olarak açıklanabilir. Redding’e (1977) göre örgütsel düzeyde iletişim doyumu aşağıda belirtilen yönleri barındırmaktadır:
- Çalışanların sorularını yanıtlamak için politikaların açıklanması.
- İş performansından beklenenlerin anlaşılması.
- Resmi kaynaklar aracılığıyla değişikliklerin önceden bildirilmesi.
- Üstlere öneri sunma özgürlüğü.
- Şirket konuları hakkında yeterli bilgi alabilme.
- Alıcı tarafından tercih edilen kaynaklardan ya da medyadan önemli bilgilere ulaşabilme.
- Şikâyet edebilme özgürlüğü, “ses çıkarma”.
- Üstlere kolaylıkla ulaşabilme.
- Üstlerin astların duygularını anlama ve sorunlarını çözme çabası içinde olma derecesi.
- Astların iyi performans sergilediğinde üstleri tarafından takdir edilme derecesi.
- Üst düzey yöneticilerin açık iletişim kurmayı isteme derecesi.
Yapılan son çalışmalarda, çalışan memnuniyeti ile iletişim doyumunun pozitif anlamda ilişkili olduğu vurgulanmaktadır. Kurumsallaşma düzeyi yüksek olan örgütler çalışan memnuniyetini, dolayısıyla iletişim doyumunu artırmak adına bazı uygulamaları hayata geçirdi. Örneğin, iş yerlerinde açık ofis düzenine geçildi; hala odası olan yöneticiler kapılarını açarak simgesel olarak iletişime açık olduklarını ifade etmeye çalıştı. Ofisinden çıkan yöneticiler çalışanların arasına katıldı ve hiyerarşik olarak ulaşmanın mümkün olmadığı üst düzey yöneticiler, çalışanlarla ayaküstü sohbetler yapmaya başladı.
Dolayısı ile çalışan memnuniyeti ve veriminin artması adına uygulanan bu adımlar sonucu, kavranması gereken bir nokta ortaya çıkıyor; çalışanlar ile etkileşim ve diyalog halinde olmaktan kaçınmamalı ve çalışanın görüşlerine de kulak vermeli.