Cemal Süreya’nın “beyaz, uykusuz ve uzakta” diye nitelendirdiği Kars; Türkiye’nin en çok heykeline, dünya üzerindeki en eski kültürlerin izlerine sahip bir şehir. Aynı zamanda Kars, ülkemizin en soğuk illerinden biri. Türkiye’de güneş ilk olarak burada doğuyor ve yıl içerisinde ilk kar buraya düşüyor. Bu nedenle kış turizminin odak noktalarından olan Kars, Sarıkamış Kayak Merkezi’ne de ev sahipliği yapıyor.
Gündüz Kars caddelerinde gezerken bu şehrin olgunluğunu, gece ise gizemini yaşayabilirsiniz. Rusların yaklaşık 40 yıl hakim olduğu şehirde, o dönem oluşturulan şehir planlaması halen varlığını sürdürürken, Cumhuriyet döneminin izleri ile toplumun karma kültürü, size farklı bir yurt içi seyahat deneyimi yaşatabilir. Kars çevresinde gezmeden önce en az iki günlük bir şehir içi yaşantısı için merkezde yer alan Kars otelleri arasından bir seçim yapabilirsiniz.
Farklı kültürlerin egemenlik noktası
Farklı zamanlarda Urartuların, Perslerin, Selçukluların, Osmanlıların, Rusların, İngilizlerin Ermenilerin egemenliği altında olan şehir, çok kültürlü bir hale gelmiştir. Bugün ise Azerilerin, Türklerin, Terekemelerin ve Türkmenlerin yaşadığın şehirde farklı kültürlere ait ibadet ibadet yerleri, Rusların mirası taş evler, heykeller ve daha birçok tarihi eser ve izlere rastlamak mümkün.
Mimarisinde, egemenlik altında bulunduğu milletlerin izlerini harmanlayan Kars, kültüründe de renkli yansımaları barındırmayı başarabilen bir şehir. Sanata, edebiyata, müziğe; üretmeye ve üretkenliğe önem verilen şehirde Türkiye’nin en önemli konservatuarlarından biri bulunuyor.
Türk kültürünün en güzel geleneklerinden biri olan “aşık geleneği”, Karslıların senelerdir koruduğu ve yaşattığı bir gelenek. Aşık geleneğini sürdüren ozanlara, Kars’ın dağ ve ovalarında, köylerinde rastlamak mümkün.